Otomobil alırken değerlendirilen kriterlerden birisi de aracın yakıt tüketimi. Gün geçtikçe artan petrol fiyatları ile birlikte yakıt tüketiminin önemi arttı.Yakıt verimliliği yüksek olan araçlara talep arttıkça üreticilerde bu konudaki AR-GE faliyetlerini daha az yakıt tüketen ve alternatif yakıtlar tüketen araçlar üretmeye başladılar.
Aynı şekilde tüketicilerin enerji tüketimi az olan elektrikli ve elektronik eşyalara talebinin artması, beyaz eşyalardaki enerji sınıflarının anlamlarını öğrenmesi ve dikkate alması ile beyaz eşya üreticileri de bu konuda rekabet eder oldular. Bizler aynı işi daha az enerji ile yapan ürünler talep ettikçe üreticilerde mecburen buna ayak uyduruyorlar.
Tüketiciler olarak otomobilde ve beyaz eşyada enerji verimliliğinin önemini farkına vardık. Fakat yılların birikimi ile aldığımız, kredi çekip borca girdiğimiz konutlarımızda henüz yeterli bilince ulaşamadık. Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanlığının Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında yürülüğe koyduğu bir kanun beyaz eşyalarda gördüğümüz enerji verimliliği sınıfına benzer bir sistemi binalar içinde zorunlu hale getiriyor. 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yeni binalar için yürürlüğe giren Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu 2017 yılına kadar mevcut binalar için de geçerli olacak.
Enerji Kimlik Belgesinin detayına geçmeden çok sık karşılaşılan bir yanlış anlaşılmayı da şimdiden önlemek istiyorum. Enerji denilince akla sadece elektrik gelmemelidir. Örneğin binalarda kullanılan enerjinin yaklaşık %85′i ısıtma ve soğutma için harcanırken elektrik enerjisi bunda çok küçük pay sahiptir.